Aynaya bakan ve kendini tanımaya çalışan kadın.

Farkındalık Atölyeleri: Kendini Görmek İçin Başkaları Gerekir

Farkındalık atölyeleri, başkalarıyla etkileşimdeyken kim olduğumuzu görmemizi sağlar. Bu yazıda, neden yalnızca içe dönmenin yetmediğini, ilişkilerin nasıl birer ayna işlevi gördüğünü ve grup ortamında farkındalığın nasıl geliştiğini keşfediyoruz.

Kendimizi en çok ne zaman tanırız? Sessizlikte içimize döndüğümüzde mi, yoksa birileriyle konuşurken, tartışırken, gülerken mi?

Çoğu zaman farkındalığı içsel bir süreç olarak düşünürüz: düşüncelerimizi gözlemlemek, duygularımızı anlamak, sessizlikte kalmak… Bunlar farkındalığın ilk adımlarıdır.

Sonra bir süredir dengede olduğumuzu düşünürken, bir anda kendimizi telefonda müşteri hizmetlerine bağırırken bulabiliriz. Ya da yalnızca bir mesajımıza geç cevap verildiğinde, içimizde tanıdık ama bastırılmış duygular kıpırdanmaya başlar.

O ana kadar farkında olmadığımız taraflarımız görünür olur; adeta içimizden bambaşka bir “ben” çıkar.

Çünkü kim olduğumuz, çoğu zaman ilişkiler içinde görünür olur.

Kendimizi Başkalarında Görmek

Öfkemiz birine tepki verirken, sevgimiz birine dokunurken, korkumuz birine yaklaşırken ortaya çıkar. Her temas, kendimize dair başka bir yüzü gösterir; her ilişki farklı bir yanımıza dokunur. İşte bu yüzden grup çalışmaları bilinçli farkındalık için eşsiz bir alan sunar.

Tek bir aynaya değil, birçok canlı aynaya bakma fırsatı yaratır.

Her katılımcı hem kendi hikâyesini yaşar hem de başkasının hikâyesinde kendine dair bir şey bulur.

Bireysel Farkındalığın Sınırları

Neden kendimizi görmek bu kadar zor?

İnsan kendine en yakın olanı en zor görür. Hem sahnede olup hem izleyici olmak kolay değildir. Zihinsel olarak mümkün olsa da duygusal olarak çoğu zaman zorlanırız.

İç gözlem değerlidir. Ama sınırlıdır — çünkü kendi bakışımıza sıkışırız. Otomatik tepkilerimizi, bastırdığımız duyguları, bizi koruyan savunmaları çoğu zaman göremeyiz. Tıpkı arabada kör nokta olması gibi, bizde de yalnız ilişkilerle görünür olan yönler vardır.

Kimi zaman “Ben böyleyim” deriz ama aslında “Bu ilişkide böyleyim” demek isteriz.

Kendimizi en çok tetiklendiğimizde, birine nasıl davrandığımızda ya da bedenimizde bir şey kıpırdadığında tanırız. Bunları tek başına değil, temas içinde keşfederiz. Kendi sesimizi başkasının sessizliğinde, kendi öfkemizi başkasının bakışında duyarız.

Bu yüzden farkındalık sahibi olmak, ilişkilerle ilerler.

Farkındalık atölyesi grup çalışması sırasında birbirine dikkatle kulak veren katılımcılar.

Farkındalık Alanı: Grup Deneyimi

Davranışlarımız, başkalarının varlığıyla şekillenir.

Grup ortamı da bu davranışları fark etmek için benzersiz bir alan sunar. Her oturum, gündelik ilişkilerde yaşanan ama çoğu zaman fark edilmeyen dinamikleri görünür kılar: dinlemek, geri çekilmek, savunmak ya da susmak…

Bunlar yalnızca davranış değil; kim olduğumuzu, nasıl bağlandığımızı ve nerede mesafe koyduğumuzu sessizce şekillendiren ilişkiselliğin yapı taşlarıdır. Örneğin, gruptan  bir şey istemek zor geldiğinde, belki hayatın başka yerlerinde de “istemek” zor geliyordur. 

Kendimize bakarken göremediklerimizi, diğerlerine bakarken keşfederiz. 

Birinin hikâyesinde kendi yankılarımızı duyarız. Grup böylece çoğul bir ayna işlevi görür.

Farkındalık Atölyelerinde Nasıl Çalışılır?

Farkındalık atölyeleri yalnızca sırayla konuşulan bir paylaşım alanı değildir.

Her oturum, farkındalığı destekleyen belirli bir tema etrafında şekillenir: duygularla temas, sınır çizme, dinleme, tetiklenme anları, bedensel farkındalık, ilişki içinde var olma…

Bu temalara yönelik küçük egzersizlerle çalışılır. Bazen yönlendirilmiş bir imgeleme, bazen basit bir dinleme alıştırması, bazen de yalnızca bir soru:

“Karşındakini gerçekten dinliyor musun, yoksa cevap hazırlarken mi bekliyorsun?”

“Bu duyguyu ilk nerende hissettin?”

“Şu anda bedenin sınır çiziyor mu, yoksa uyum sağlamakla mı meşgul?”

Bu tür çalışmalar, kişiye kendini “şimdi ve burada” görme fırsatı verir. Odak, geçmişi anlatmaktan çok, o anda olanı fark etmektir — bedende, ilişkide, temasta.

Farkındalıktan Eyleme

Grup içinde her etkileşim farkındalık için bir davettir. Birinin yüz ifadesi, diğerinin içinde kıpırdayan bir duyguyu harekete geçirebilir. Birinin cümlesi, diğerinin bir alışkanlık tepkisini görünür kılabilir. Ve bazen en güçlü dönüşüm, bir şeyi ilk kez fark etmektir:

“Ben dinliyorum sanıyordum ama meğer hep zihnimdeymişim.”

“Duygularımı anlatıyordum ama bedenimi hiç fark etmiyormuşum.”

“Sınırlarım soyut bir fikir gibiydi; burada onu davranışımda gördüm.”

Grup deneyiminin en derin anlarından biri de ”yalnız değilmişim” farkındalığıdır. Kişisel sandığımız deneyimlerin aslında paylaşıldığını görmek, yalnızlık hissini dağıtır. Grup, bu anlamda canlı bir deneyim alanıdır. Hayatta farkında olmadan yaptıklarımız, burada yavaşlar ve görünür olur.

Ve görünen, artık otomatik bir tekrar olmaktan çıkarak dönüşümün kapısını aralar.

Dönüşüm Baskı Değil, Fark Etme Hâlidir

Dönüşüm burada ‘bunun yerine bunu yap’ baskısı değildir; ”bu da var, bu da mümkün” keşfidir.

Her buluşma kendi içinde tamamlanır. Katılan kişi, orada ve o anda olanlarla temas ettikçe, kendi hayatındaki ilişki biçimlerini daha açık görür. Belki bir arkadaşıyla yaşadığı sessiz çatışmayı, belki eşiyle kurduğu mesafeyi, belki de kendi içindeki karşılanmamışlık duygusunu yeniden tanır. Bu yeniden tanıma, değiştirme baskısı olmadan gerçekleşir.

Değişim, ancak görülmüş olanla başlar.

Empatia’da Grup Deneyimi

Farkındalık yalnızca içe bakarak kazanılmaz. Başkalarıyla olan ilişkilerimizde derinleşir, genişler, anlam kazanır.

Grup deneyimi bu yüzden değerlidir; teoride değil, pratikte öğrenilir.

Empatia’da farkındalık atölyeleri, Gestalt yaklaşımıyla ve “şimdi ve burada” odağıyla yürütülür, sınırlı sayıda katılımcıyla online olarak gerçekleştirilir.

Kendinizi daha net görmek, ilişkilerinizde daha bilinçli olmak istiyorsanız, bu yolculuğu yalnız yapmak zorunda değilsiniz.

Yeni atölyeler açıldığında haberdar olmak için iletişim formumuz üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

Picture of Mine Turalı

Mine Turalı

Paylaş

En Çok Merak Edilen Sorular

Farkındalık atölyesi, katılımcının kendini yalnızca düşünerek değil, duygular, beden ve ilişkiler yoluyla tanımasını hedefleyen bir grup çalışmasıdır. Özellikle “şimdi ve burada” ilkesiyle, deneyim üzerinden farkındalık kazanılır.

 

Farkındalık grup çalışması, birden fazla katılımcının aynı anda hem kendine hem başkalarına dair içgörüler kazandığı, ilişkisel ve destekleyici bir grup ortamıdır. Her katılımcı hem paylaşan hem tanık olur.

Deneyimsel grup, sadece konuşarak değil, an içinde yaşanarak öğrenilen ve fark edilen bir grup sürecidir. Kişi nasıl ilişki kurduğunu, neyi hissettiğini ve bedeninde neler olup bittiğini “şimdi ve burada” gözlemleyerek fark eder.

 

Bireysel terapide danışan yalnızca terapistle ilişki kurar; deneyimsel grupta ise birçok kişiyle temasa geçer. Grup içinde kişi sadece anlattıklarıyla değil, ilişki kurma biçimiyle de kendini tanır.

Farkındalık Atölyeleri bir terapi grubu değildir. Bu çalışmaların amacı klinik iyileşmeden çok, farkındalık kazanmak ve ilişkilerde kendini gözlemlemeye alan açmaktır. Duygular, beden ve ilişkiler yoluyla kendini tanımak isteyen herkes bu atölyelere katılabilir, “bir sorun” gerekmez.

Temel işlevi tedavi değil, şimdi ve burada yaşantı yoluyla farkındalık kazandırmaktır.

E-posta listemize kayıt olmak ister misiniz?

Yeni yazılarımız ve grup çalışmalarımızdan haberdar olun!

Kayıt olduğunuzda çok sık olmasa da size yeni yazı ve atölye çalışmalarımızı göndermekten mutluluk duyacağız.

KVKK Aydınlatma Metni’ni okudum ve kişisel verilerimin işlenmesini onaylıyorum.