Sanatla Terapi


Sanatla Psikoterapi Nedir?

Bu terim (diğer bir adı ile yaratıcı sanatlar terapisi), 1950’li yıllarda ABD ‘de sanat ve psikolojinin evliliğinden ortaya çıkmıştır. Sözle ifade edilemeyen duygu, düşünce ve olayların sanat yolu ile ifadesini sağlayan bir terapi şeklidir.

Resim, heykel, müzik, dans, hareket, oyun ve yazı gibi çeşitli yöntemleri kullanır. Bir şekilde, danışanın kelimelere dökemediği duygu ve düşünceleri, acı veren travmaları cesur bir şekilde anlatmasına yardımcı olur.

Sanatla terapi, aynı zamanda, bireyin içinde var olan yaratıcılığın ortaya çıkmasını ve bu sayede kendisini ifade etmesini, geliştirmesini ve sorunlarla baş etmesini sağlayan bir tekniktir. Temelleri, Freud ve Jung’un bilinç dışı kavramlarına dayanan sanat psikoterapisi, görsel sembollerin kullanımı sayesinde kişinin kendini anlatmasının daha kolay ve doğal bir yol olduğu düşüncesini savunur.

Terapi sırasında danışanın özgürce oluşturduğu eserler gözden geçirilir, üzerinde konuşulur ve yorumlanır.

Bireysel Sanat Terapisi

Kişiye özel olarak, genelde haftada 1 kez yapılır. İhtiyaçlar doğrultusunda uygulanan sanat terapisi iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, danışan, spesifik bir zaman dilimi içerisinde kendisini sanat yolu ile özgürce ifade eder. İkinci bölümde ise, terapistle yapılan eser üzerine sohbet ederler. Böylelikle birey kendini anlatırken aynı zamanda farkındalık kazanmış olur. Terapist, soruları ile danışanı yönlendirerek farkındalık düzeyini arttırabilir ve ona kendi çözüm ve gelişim yollarını bulması için destek verir.

Grup Sanat Terapisi

6-8 kişilik gruplarda, belli konular hakkında çalışmalardan meydana gelen grup terapileri, 1.5-2 saatlik seanslar şeklinde uygulanır. Seanslar boyunca, danışanlar çoğunlukla bireysel ama bazen de grup olarak, belirli konularda ve/ya kendi istedikleri konularda eserlerini üretirler. Daha sonraki bölümde ise, yapılan sanat eserleri üzerine her danışan kendi yorum, duygu ve düşüncelerinden bahseder. Örneğin; “resmi yaparken neler hissetti?”, “Hangi duygular içerisindeydi?”, “Şu an ürettiği esere baktığında neler hissediyor?” tarzı sorular eşliğinde açılımlar gerçekleşir.

Grup terapileri, özellikle çocuklarda, empati eksikliği yaşayan gençlerde, yaşlılık dönemine girmiş danışanlarda, yeme bozukluğu ve/ya hiperaktivite gibi konularda sorun yaşayanlarda, kanser gibi belli başlı zorlayıcı hastalıkları olanlarda çok faydalıdır. Grup terapileri aynı zamanda danışanlar açışından eğlencelidir. ‘Ben yalnız değilim’ duygusunu güçlendirir. Kişiler, sadece kendi eserlerinden değil, gruptakilerin geri bildirim ve açıklamalarından da bir şeyler öğrenirler.

Hangi alanlarda kullanılır?

  • Her türlü travma tedavisi
  • Geçmişle bağ kurmak
  • Yaratıcılığı güçlendirmek
  • Stres Yönetimi
  • Öfke Kontrolü
  • Kendini özgürce ifade etmek
  • Empati yeteneğini güçlendirmek
  • Alzheimer
  • Yeme bozuklukları
  • Panik atak ve anksiyete
  • Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite
  • Aile içi iletişimi güçlendirmek
 

Ailelerde Sanat Terapisi

Bu uygulama özellikle, aile içi iletişim sorunu yaşayan aile fertleri için uygulanmaktadır. Anne-baba ve çocuklar, hatta ihtiyaç duyulduğunda diğer aile fertlerinin katılımları ile gerçekleşen sanat terapisi, bireylerin birbirlerini anlamaları, empati kurabilmeleri, duygu ve düşüncelerini paylaşmaları açısından yararlıdır. Terapist, aile fertleri arasında kimler spesifik bir sorun veya iletişim eksikliği yaşıyorsa direk olarak onlar üzerinde seanslara devam edebilir. Örneğin, anne kız ilişkisinde bir problem varsa, sanat terapisi seansları ikisine de uygulanır. Beraber üretmek, kendi yaptığı eserleri ve bu eserleri yaparken hissettiği duygu ve düşüncelerin paylaşımları kişileri birbirlerine daha da yaklaştırır ve birbirlerine empati kurmalarını sağlar.